Eski Ayvalık’ın ortasında huzur dolu bir yer. 100 yıllık tarihi konağın her m2 sinde titiz bir çalışma ile tarihi dokuyu bozmadan renovasyonun nasıl yapılabileceğini görmüş olduk. Konakladığımız sürede farkında olmadan oteldeki her detay bizi geçmişe götürdü. Eskiyi anımsatan komidinler, emaye tabaklar, yatak başları, ahşap kokusu, bahçede farklı noktalara serpiştirilmiş objeler... Odalar çok temiz, yataklar rahat ve konforluydu. Otele girişte odalarda klima olmadığı için tedirgin olduk, fakat hem tavan pervanesi hem de otelin mimari özelliği sebebiyle 2 geceyi gayet ferah geçirdik.
Feridun Bey’in bize çizdiği rotalar, görülmesi gereken yerler ile ilgili önerileri ve bir yerel rehberin detaylı aktarımlarına benzer bilgilendirmeleri sonrası Eski Ayvalık sokaklarında kaybolup, yorgunluk kahvelerimizi içmek üzere otele dönmek oldukça keyifliydi.
Otelin bir başka iddialı yönü kahvaltısı. Kahvaltıda kuş sütü beklentiniz yoksa eğer damak çatlatmadan kalkmak zor :) Yöresel ürünler kullanıyorlar, her gün farklı lezzetleri tattık. Hem sunum hem de lezzet açısından çok beğendik. Kuş sütü beklentiniz varsa da yerine bizim gibi hayatımızda ilk defa tattığımız süt reçeli ile idare edin :)
Başta Feridun Bey olmak üzere tüm ekibine böylesine keyifli 2 gün yaşattıkları için çok teşekkür ederiz. Turizm sektöründe sizler gibi sevgi ile işini yapanların çoğalması dileklerimizle.
Ayrılırken arkamızdan dökülen su hatırına en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere...